Istanbul cab drivers and dispute resolution: a study of legal consciousness
Yükleniyor...
Dosyalar
Tarih
2022
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
For three decades until November 2021, when an additional 1,000 cab licenses were issued, the total
number of cab licenses in İstanbul was limited to 17,395. As the total number of cab licenses has not
kept pace with İstanbul’s growing population, it has become impossible in the last decade to find an
available cab during rush hours. The increasing scarcity of cabs not only turned this issue into an
important social and political problem; it also brought many other players into the market, such as
pirate cabs and Uber, the ridesharing app. Surprisingly, there is limited scholarly research on İstanbul
cab drivers and the sector in general. Based on a research project conducted by undergraduate
students in İstanbul during the fall of 2017, this article takes a comparative look at how İstanbul cab
drivers engage in dispute resolution. During field work based on 19 semi-structured interviews with
cab drivers and participant observation at a cab station, two types of grievances emerged as the most
important issues for these drivers: 1) problems at the cab station, especially with the order of
dispatching, and 2) encroachment by Uber. While most of the drivers were quite successful in utilizing
various dispute resolution mechanisms in dealing with grievances at the cab station, very few of them
engaged in mobilization, such as pursuing mechanisms to combat the increasing competition from
Uber. We argue in this article that cab drivers are more likely to mobilize in defense of their rights if
they believe that they are legitimate and rights-bearing subjects, as they are at the cab station.
However, they are less likely to mobilize for their rights if they believe that they are marginalized and
disreputable members of society, as in the case of their grievances against Uber. In other words, we
argue that rights mobilization depends heavily on a sense of belonging.
Bu araştırmada taksi şoförlerinin kendi aralarındaki problemleri başarıyla çözerken neden Uber karşısında organize olmakta yetersiz kaldıklarını inceledik. Yarı-yapılandırılmış görüşmelerdeki temel hedefimiz taksi şoförlerinin işleriyle ilgili şikâyetlerini ve bu şikâyetlerin çözümüyle ilgili yaptıklarını tespit etmekti. Taksi şoförlerinin dile getirdiği en önemli şikâyetler durak sırası ve Uber kullanımı olarak ortaya çıktı. Bu şikâyetleri ile ilgili ne yaptıklarını sorduğumuzda, kendi aralarındaki durak sırasıyla ilgili problemleri çeşitli şekillerde çözüme ulaştırdıklarını görürken, Uber hakkındaki şikâyetlerinde çözümsüz veya çaresiz kaldıklarını gördük. Bu makalede, hukuk bilinci kavramından hareketle, taksi şoförlerinin kendilerini hak sahibi bireyler olarak konumlandırmalarının bu farklılığı açıklamada temel faktör olduğunu öne sürüyoruz. Taksi şoförleri kendi aralarındaki meselelerde hak sahibi ve meşru bireyler olarak hareket edebilirken, Uber meselesi gibi daha geniş çaplı toplumsal çatışmalarda kendilerini marjinal olarak konumlandırıp hak arayışından imtina etmektedirler. Çalışmamızda, topladığımız veriden hareketle, taksi şoförlerinin kendilerini nasıl ekonomik, sosyal ve siyasi açılardan marjinalize olarak konumlandırdıklarını gösteriyoruz. İstanbul taksi şoförleri üzerine olan çalışmamızda, hukuk bilinci kavramından hareketle, gündelik hayatta hak kullanımının aidiyet hissiyle doğrudan ilişkili olduğunu iddia ediyoruz.
Bu araştırmada taksi şoförlerinin kendi aralarındaki problemleri başarıyla çözerken neden Uber karşısında organize olmakta yetersiz kaldıklarını inceledik. Yarı-yapılandırılmış görüşmelerdeki temel hedefimiz taksi şoförlerinin işleriyle ilgili şikâyetlerini ve bu şikâyetlerin çözümüyle ilgili yaptıklarını tespit etmekti. Taksi şoförlerinin dile getirdiği en önemli şikâyetler durak sırası ve Uber kullanımı olarak ortaya çıktı. Bu şikâyetleri ile ilgili ne yaptıklarını sorduğumuzda, kendi aralarındaki durak sırasıyla ilgili problemleri çeşitli şekillerde çözüme ulaştırdıklarını görürken, Uber hakkındaki şikâyetlerinde çözümsüz veya çaresiz kaldıklarını gördük. Bu makalede, hukuk bilinci kavramından hareketle, taksi şoförlerinin kendilerini hak sahibi bireyler olarak konumlandırmalarının bu farklılığı açıklamada temel faktör olduğunu öne sürüyoruz. Taksi şoförleri kendi aralarındaki meselelerde hak sahibi ve meşru bireyler olarak hareket edebilirken, Uber meselesi gibi daha geniş çaplı toplumsal çatışmalarda kendilerini marjinal olarak konumlandırıp hak arayışından imtina etmektedirler. Çalışmamızda, topladığımız veriden hareketle, taksi şoförlerinin kendilerini nasıl ekonomik, sosyal ve siyasi açılardan marjinalize olarak konumlandırdıklarını gösteriyoruz. İstanbul taksi şoförleri üzerine olan çalışmamızda, hukuk bilinci kavramından hareketle, gündelik hayatta hak kullanımının aidiyet hissiyle doğrudan ilişkili olduğunu iddia ediyoruz.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Sociology Of Law, Law And Society Studies, Legal Consciousness, Legal Mobilization, Sociology Of Work, Hukuk Sosyolojisi, Hukuk ve Toplum Çalışmaları, Hukuk Bilinci, Çalışma Sosyolojisi
Kaynak
Sosyoloji Araştırmaları Dergisi
WoS Q Değeri
Scopus Q Değeri
Cilt
25
Sayı
3
Künye
İbikoğlu, A., Birdal, E. M., Kuruçay, E. (2022). Istanbul cab drivers and dispute resolution: a study of legal consciousness. Sosyoloji Araştırmaları Dergisi, 25(3), 504 - 520.